İngiltere hükümetinden akıl almaz çağrı: su için e-postanı sil

İngiltere hükümeti, su tasarrufu için vatandaşlardan e-postalarını silmelerini isteyerek şaşkınlık yarattı.

İngiltere hükümetinden akıl almaz çağrı: su için e-postanı sil

Kuraklıkla mücadelede yeni bir seviyeye geçildi: İngiltere hükümeti, vatandaşlarından su tasarrufu için e-postalarını ve dijital fotoğraflarını silmelerini istedi. İlk bakışta alakasız gibi görünse de, bu çağrının arkasında ilginç bir teknoloji-gerçeklik bağlantısı var. Veri merkezleri, milyonlarca kullanıcının verisini depolamak ve çalıştırmak için yoğun soğutma sistemlerine ihtiyaç duyuyor ve bu sistemler yılda yaklaşık 560 milyar litre su harcıyor. Hükümet, bu nedenle eski verilerin temizlenmesinin dolaylı olarak su tüketimini azaltabileceğini iddia ediyor. Ancak uzmanlar, bu yaklaşımın etkisinin son derece sınırlı ve sembolik olduğunu vurguluyor. Çünkü bir e-posta silmenin, veri merkezinin su tüketimini doğrudan etkileme olasılığı oldukça düşük.

Veri depolama sistemleri, özellikle veriler yedeklendiğinde ve nadiren erişildiğinde, çok az enerji ve ısı üretir. Dolayısıyla milyonlarca İngiliz’in gelen kutularını temizlemesinin, çevresel etki açısından ölçülebilir bir fayda sağlaması beklenmiyor. Dahası, birçok bulut sistemi fiziksel olarak Birleşik Krallık dışında bulunan veri merkezlerinde barındırılıyor. Yani İngiltere’de silinen bir e-posta, fiziksel olarak suyun harcandığı noktadan binlerce kilometre uzakta olabilir. Bu nedenle, çevreci gibi görünen bu dijital temizlik önerisi, gerçekçi bir çözümden çok algı yönetimi hamlesi gibi değerlendiriliyor. Asıl çözümse daha doğrudan, etkili ve sistematik su politikalarından geçiyor.

Asıl sorun dijital dağınıklık değil, yapay zekanın susuzluğu

Veri merkezlerinin su tüketimindeki asıl payda, giderek yaygınlaşan yapay zeka sistemleri öne çıkıyor. Örneğin, Fransız teknoloji şirketi Mistral AI'nin çevre raporuna göre, yalnızca 400 kelimelik bir yapay zeka yanıtı yaklaşık 45 ml su tüketiyor. Bu küçük gibi görünse de, her gün milyonlarca insan bu sistemleri kullandığında, ortaya çıkan tüketim devasa boyutlara ulaşıyor. Özellikle üretken yapay zeka modellerinin eğitimi ve çalıştırılması, hem enerji hem de su tüketimi açısından ciddi çevresel maliyetler oluşturuyor. Bu noktada uzmanlar, hükümetin e-posta silmektense, yapay zeka kullanımına yönelik bilinçlendirme kampanyaları yapmasının daha etkili olabileceğini savunuyor.

İngiltere hükümeti bir yandan yapay zekayı stratejik teknoloji ilan edip bu alandaki yatırımları artırırken, diğer yandan vatandaşlardan dijital dağınıklıklarını temizlemelerini istemesi bir çelişki yaratıyor. Gerçek çevre politikaları; karbon ayak izini azaltmak, endüstriyel su kullanımını düzenlemek ve yapay zekanın etkilerini sınırlamak gibi daha somut adımlar gerektiriyor. Dijital hijyen önerisi, farkındalık yaratma açısından anlamlı olabilir, ancak su krizinin çözümü için gerçekten etkili önlemlerle desteklenmediği sürece bir fark yaratması mümkün değil. Kamuoyunun beklentisi, sembolik öneriler yerine, çevre bilincini gerçekten yansıtan politikaların hayata geçirilmesi. Çünkü kuraklıkla mücadele, gelen kutusu temizliğiyle değil; bilimsel, çevresel ve stratejik adımlarla kazanılır.

Paylaş:
Merih KARAAĞAÇ
Merih KARAAĞAÇ

Merih, 5 yıldır teknoloji alanında editörlük yapıyor. Bilim, yapay zeka, donanim ve mobil teknolojiler konusundaki yazıları düzenliyor. Bilim ve yapay zeka konularında uzmanlaşmış.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.