18 yıl sessizlikten sonra gelen ses: Yapay zeka kadının sesini hayata döndürdü

Felçli bir kadının yapay zeka destekli beyin implantıyla 18 yıl sonra tekrar konuşması tıp tarihine geçti.

18 yıl sessizlikten sonra gelen ses: Yapay zeka kadının sesini hayata döndürdü

Felç geçirdikten sonra kilitli kalma sendromuna giren Ann Johnson, 18 yıl boyunca yalnızca göz hareketleriyle iletişim kurabildi. Ancak 2022’de UC Berkeley ve UC San Francisco araştırmacılarının yürüttüğü bir klinik deneye katılması, onun için gerçek anlamda ikinci bir başlangıç oldu. Beynine yerleştirilen özel bir implant, konuşma motoru korteksinden gelen sinyalleri algılayarak yapay zeka destekli bir sisteme iletiyor. Bu sistem, sinyalleri sese ve dijital bir avatara dönüştürerek Johnson’ın yeniden “konuşmasını” sağlıyor. Başlangıçta 8 saniyeye varan iletişim gecikmesi, geliştirilen yeni mimariyle yalnızca 1 saniyeye indirildi. Bu sayede Johnson, düşüncelerini neredeyse gerçek zamanlı olarak ifade etmeye başladı.

Araştırma ekibi, Johnson’ın 2004 yılındaki düğün konuşmasını temel alarak onun eski sesini yapay zeka ile yeniden yarattı. Ayrıca, avatarın yüz ifadesi de kişiselleştirildi; kaş çatma, gülümseme gibi mimiklerle daha doğal bir iletişim sağlandı. Bu sistem yalnızca onun için değil, aynı durumdaki binlerce insan için de umut ışığı olabilir. Çünkü bu teknoloji sadece bir ses üretmiyor, aynı zamanda kaybedilen bir kimliği, bir kişiliği geri kazandırıyor. Felçli bireylerin dünyayla yeniden bağlantı kurmasını sağlayan bu gelişme, nöroteknolojinin insan hayatını nasıl dönüştürebileceğini kanıtlıyor. Johnson ise bu yeni hayatını, benzer durumda olanlara ilham vermek için kullanmayı hedefliyor.

Düşünüp söylemek yeter: Beyin implantı konuşmayı gerçek zamana taşıdı

Johnson’ın yaşadığı bu teknolojik dönüşümde en dikkat çekici yönlerden biri, iletişimin neredeyse anlık hale gelmesi. Araştırma ekibi, yapay zeka kod çözücüsünü geliştirerek gecikmeyi dramatik şekilde azalttı ve böylece konuşma deneyimi daha doğal ve akıcı hale geldi. Üstelik bu sistem yalnızca kelimeleri değil, kullanıcının sesi, tonlaması ve hatta konuşma tarzını da taklit edebiliyor. Gülümseyen ya da ciddi bir yüz ifadesiyle konuşan avatar, karşısındakine sadece bilgi değil duygu da aktarıyor. Yani bu teknolojiyle sadece ses değil, insanlık da geri geliyor. Bu etkileşim seviyesi, sosyal bağları kopmuş bireyler için hayal edilemeyecek bir değişim anlamına geliyor.

Ekran görüntüsü 2025-08-15 113058
Araştırmanın liderleri, bu teknolojinin yakın gelecekte kablosuz ve “tak çalıştır” formatında, yaygın kullanıma hazır hale gelmesini hedefliyor. Fotogerçekçi avatarlar, daha kompakt cihazlar ve günlük yaşama kolay entegrasyon, bu sistemin standart tedavi haline gelmesinin önünü açıyor. Özellikle ALS hastaları, travmatik beyin hasarı geçiren bireyler ya da sesini kaybetmiş olanlar için bu teknoloji yeni bir yaşam kanalı olabilir. Araştırmacılar, sistemin yalnızca kullanıcı konuşmayı “istemesi” durumunda aktif hale gelmesini sağlayarak, mahremiyeti ve güvenliği de ön planda tutuyor. Johnson için bu gelişme sadece sesini değil, hayatının kontrolünü geri kazandırmak anlamına geliyor. Onun hikayesi, insan beyninin ve teknolojinin birlikte neleri başarabileceğinin güçlü bir kanıtı olarak tarihe geçti.

Paylaş:
Merih KARAAĞAÇ
Merih KARAAĞAÇ

Merih, 5 yıldır teknoloji alanında editörlük yapıyor. Bilim, yapay zeka, donanim ve mobil teknolojiler konusundaki yazıları düzenliyor. Bilim ve yapay zeka konularında uzmanlaşmış.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.