Merih KARAAĞAÇ
Merih, 5 yıldır teknoloji alanında editörlük yapıyor. Bilim, yapay zeka, donanim ve mobil teknolojiler konusundaki yazıları düzenliyor. Bilim ve yapay zeka konularında uzmanlaşmış.
Amerikan donanmasının sır gibi sakladığı altıncı nesil jet projesi sonunda yüzünü gösterdi. Northrop Grumman'ın paylaştığı yeni görüntü gündemi sarstı.
Northrop Grumman, ABD Donanması için geliştirdiği F/A-XX adlı altıncı nesil savaş uçağının yeni bir konsept görüntüsünü sessizce yayınladı. Uçak gemisine konuşlu görevler için tasarlanan bu uçak, hem gizlilik özellikleri hem de yapay zekâ entegrasyonu açısından dikkat çekiyor. İlk bakışta göze çarpan, keskin hatlara sahip burun tasarımı ve üstte konumlandırılmış hava girişi, YF-23'ten esinlenilen bir silueti akıllara getiriyor. Görselde uçağın yalnızca ön kısmı yer alıyor olsa da, geniş iç hacim, çift tekerlekli sağlam iniş takımı ve düşük radar izi, üst düzey savaş yeteneklerinin sinyallerini veriyor. Konsept, Donanma’nın hava üstünlüğü değil; kara ve deniz hedeflerine saldırı odaklı taktik vizyonunu yansıtıyor.
F/A-XX programı, 2030’larda görev dışı kalacak F/A-18E/F Super Hornet ve EA-18G Growler gibi modellerin yerini almak üzere geliştiriliyor. Northrop Grumman, bu projeyle Boeing’e karşı ciddi bir rekabete girmiş durumda. Konsept uçağın, mevcut F-35C’ye kıyasla %25 daha uzun menzile sahip olması hedefleniyor; bu da 1550 kilometreye kadar uzanan operasyonel kapasite demek. Ayrıca MQ-25 Stingray tanker uçağından havadan yakıt ikmali yapabilecek şekilde tasarlandığı belirtiliyor. Performans anlamında net hız verileri paylaşılmasa da, uzmanlar bu jetin günümüz savaş uçaklarından daha hızlı olacağı konusunda hemfikir.
F/A-XX yalnızca fiziksel tasarımıyla değil, teknolojik alt yapısıyla da geleceğin savaş konseptine yön veriyor. Jetin, gelişmiş sensörlerle donatılmış olması, savaş ortamında daha hızlı ve doğru karar alabilmesini sağlayacak. Bunun yanı sıra yapay zekâ destekli komuta sistemleri, pilotun iş yükünü azaltırken eş zamanlı hedef takibi ve saldırı planlaması yapabilecek. En dikkat çeken özelliklerden biri ise MUM-T (İnsanlı-İnsansız Ekip) yeteneği; yani savaşta insansız hava araçlarıyla eş zamanlı görev yapabilme kabiliyeti. Bu yapı, “Sadık Kanat Adamları” olarak bilinen CCA’larla birlikte, düşman hava sahasında daha esnek ve ölümcül görevler yürütülmesini mümkün kılacak.
Her ne kadar teknoloji ve mühendislik açısından oldukça iddialı bir proje olsa da, F/A-XX programı bütçe tartışmalarının da merkezinde yer alıyor. Savunma harcamalarının drone teknolojilerine kaydığı bir dönemde, Kongre’de bazı isimler iki ayrı gelişmiş savaş uçağı programının gerekliliğini sorguluyor. Donanma ise Hava Kuvvetleri’nin NGAD projesinden farklı olarak, kendi operasyonel ihtiyaçlarını karşılayan özel bir uçak geliştirilmesinin hayati olduğunu savunuyor. Eğer fonlama devam ederse, 2028 yılına kadar hangar kapılarının ardındaki kazanan tasarım açıklanacak. Northrop Grumman’ın yayınladığı görsel, bu yarışta artık geri dönüşü olmayan bir adıma işaret ediyor.
E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.