OpenAI, GPT-OSS-20B ve 120B modellerini ücretsiz olarak yayınladı. Modeller yerel çalışıyor, internet gerektirmiyor ve geliştiricilere tam kontrol sunuyor.
OpenAI, yıllardır beklenen hamleyi sonunda yaptı ve ilk kez GPT-2’den bu yana tamamen açık ağırlıklı iki yeni modeli duyurdu. GPT-OSS-20B ve GPT-OSS-120B isimli bu modeller, hem teknik özellikleri hem de sunulma şekliyle yapay zeka dünyasında önemli bir kırılma noktası olarak görülüyor. Apache 2.0 lisansı ile tamamen ücretsiz olarak sunulan bu modeller, geliştiricilerin internet bağlantısına gerek kalmadan modelleri yerel olarak çalıştırabilmesini sağlıyor.
OpenAI’nin yeni modelleri GPT-OSS adı altında GitHub üzerinden erişime açıldı. Apache 2.0 lisansı sayesinde geliştiriciler bu modelleri hem ticari hem de akademik projelerde kullanabiliyor. Modellerin açık ağırlıklı olması, yani eğitilmiş ağırlıklarının paylaşılması, geliştiricilere tam kontrol sağlıyor. Artık bir sunucuya ya da bulut tabanlı API’ye bağımlı olmadan yapay zeka uygulamaları geliştirilebilecek.
Bu değişim, özellikle veri gizliliği, bağlantı bağımsızlığı ve gecikmesiz performans açısından büyük avantaj sunuyor. Geliştiriciler artık modelleri kendi bilgisayarlarında çalıştırarak çevrimdışı yapay zeka çözümleri üretebilecek.
GPT-OSS modelleri, yeterli donanıma sahip bilgisayarlarda doğrudan çalıştırılabiliyor. Özellikle Apple Silicon işlemcili Mac cihazlar için optimize edilen bu modeller, herhangi bir internet bağlantısına gerek duymadan kullanılabiliyor. Bu özellik, hem güvenlik hem de performans açısından büyük kolaylık sağlıyor.
Modellerin yerel çalıştırılabilir olması, kullanıcılara daha fazla özelleştirme olanağı sunarken aynı zamanda kurumsal düzeydeki veri güvenliği gereksinimlerini de karşılıyor. API gecikmesi olmadan çalışan sistemler, gerçek zamanlı uygulamalar için yeni kapılar aralayabilir.
Teknik açıdan bakıldığında, GPT-OSS-20B modeli yoğun (dense) bir yapıya sahip 20 milyar parametreli bir model olarak tanıtıldı. Diğer yandan GPT-OSS-120B modeli, 120 milyar parametreye sahip bir MoE (Mixture of Experts) modelidir. MoE yapısı, daha az kaynak tüketerek daha fazla işlem verimliliği sağlamasıyla dikkat çekiyor.
Her iki model de 1.8 trilyon tokenlık devasa bir veri seti üzerinde eğitildi. Bu veri seti, kamuya açık içerikler ve lisanslı kaynaklardan oluşuyor. Modeller, yüksek bağlam yeteneği ile ön plana çıkıyor.
GPT-OSS modellerinin en dikkat çeken yönlerinden biri de 128.000 token uzunluğundaki bağlam penceresi. Bu, önceki modellere kıyasla çok daha uzun metinleri anlamlandırma, ilişkilendirme ve analiz etme kabiliyeti sunuyor.
Bu gelişme sayesinde özellikle çok aşamalı görevler, kapsamlı diyaloglar ve uzun belgelerle çalışma gerektiren yapay zeka uygulamaları daha akıllı ve etkili hale geliyor. Eğitim materyalleri, kod yorumlayıcılar, içerik analiz araçları ve çok daha fazlası bu sayede güç kazanacak.
OpenAI’nin bu hamlesi, yapay zeka geliştirici topluluğunda büyük bir heyecan yarattı. Ünlü yapay zeka araştırmacısı Noam Brown, bu gelişmeyi “çok kutuplu bir yapay zeka ekosistemine atılmış dev bir adım” olarak yorumladı.
Bazı eleştirmenler, OpenAI’nin açık model yarışına geç kaldığını savunsa da, şirketin bu açıklık adımı büyük oranda takdir topladı. Meta ve Mistral gibi rakiplerin daha önce benzer adımlar atmış olması, rekabeti kızıştırırken, OpenAI’nin de şeffaflık politikasına yönelmesi topluluğun güvenini kazanmasını sağladı.
Modellerin Apache 2.0 lisansı ile yayınlanması, sadece erişilebilirlik değil, aynı zamanda yasal netlik de sunuyor. Bu lisans, hem bireysel hem de kurumsal kullanıcıların modeli değiştirme, ticari olarak kullanma ve yeniden dağıtma hakkını garanti altına alıyor.
Bu, özellikle küçük işletmeler ve bağımsız geliştiriciler için büyük bir avantaj. Böylece yapay zeka teknolojilerine erişim demokratikleşiyor ve yenilikçi projelerin önündeki engeller kalkıyor.
Her ne kadar bu modellerin yayınlanması OpenAI’yi tam anlamıyla bir “açık kaynak” şirketi yapmasa da, şirketin yönünü şeffaflığa çevirdiği açıkça görülüyor. GPT-4 ve ChatGPT gibi modellerin sadece API üzerinden sunulduğu dönemin ardından, bu yeni hamle geliştiriciler için çok daha fazla özgürlük ve esneklik anlamına geliyor.
OpenAI, bu açıklığı “sorumlu ve güvenli kullanım” ilkeleri çerçevesinde yürütüyor. Kullanıcılar, modelleri indirip kullanmadan önce yasal şartlara uymayı kabul ediyor. Bu, şirketin güvenliği elden bırakmadan açıklık ilkesini benimsemeye çalıştığını gösteriyor.
Merhaba ben Neval Özsoy. Şirkette içerik editörü olarak görev alıyorum. Yazmayı, araştırmayı ve kelimelerle oynamayı seviyorum. Teknoloji, sinema ve oyun gibi konularda içerik üretmek benim için hem keyifli hem öğretici. Öğrenmeye açık, detaylara önem veren biri olarak ekip içinde üretmekten mutluluk duyuyorum.
E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.
