__temp__ __location__

Genç bir beyin ve bağışıklık sistemi uzun bir yaşamın anahtarı olabilir

Genç bir beyin ve bağışıklık sistemi, uzun bir yaşam için anahtar olabilir. Yapılan araştırmalar, organların yaşlanma hızlarının farklı olduğunu ortaya koyuyor.

Genç bir beyin ve bağışıklık sistemi uzun bir yaşamın anahtarı olabilir

Uzun bir yaşamın sırrı, genel sağlığı korumaktan geçiyor, ancak özellikle beynin ve bağışıklık sisteminin durumu önem taşıyor. Yapılan yeni araştırmalar, genç bir beyne veya bağışıklık sistemine sahip olmanın, yaşlanan kalp veya akciğerlerden daha önemli olabileceğini ortaya koydu. Mount Sinai Icahn Tıp Fakültesi’nden Hamilton Se-Hwee Oh, organların farklı hızlarda yaşlandığını zaten bildiğimizi ancak hangi organların yaşam süresi üzerinde en büyük etkiye sahip olduğunu belirlemenin zor olduğunu belirtiyor.

Araştırmacılar, İngiltere Biyobankası çalışmasına katılan 40 ila 70 yaşları arasındaki 44.000'den fazla kişiden alınan kan örneklerinde yaklaşık 3.000 proteinin seviyelerini incelediler. Ekip, bu proteinlerin vücutta hangi organlarda yoğun olduğunu belirleyerek, organların sağlıklı işleyişine katkı sağlayan proteinleri tespit ettiler. Yaşlanma sürecinde organların ve sistemlerin farklı hızlarda yaşlandığı ortaya çıkarken, bu durum ölüm riskini artırabiliyor. Özellikle beyin ve bağışıklık sisteminin genç kalmasının, yaşam süresi üzerinde önemli bir etkisi olduğu gözlemlendi.

Beyin ve bağışıklık sisteminin genç kalması yaşam süresini artırabilir

Araştırmaya göre, beyin ve bağışıklık sistemi gençse, ölüm riski %40 oranında azalabiliyor. Eğer bu iki organın her ikisi de gençse, bu oran %56’ya kadar çıkabiliyor. Bu bulgular, beynin ve bağışıklık sisteminin vücudun birçok fonksiyonunu koordine etmesi nedeniyle, bu organlardaki sağlık sorunlarının yaşam süresi üzerinde büyük etkiler yaratabileceğini gösteriyor. Columbia Üniversitesi'nden Alan Cohen, beyin ve bağışıklık sisteminin sağlığının, vücudun diğer sistemleri üzerinde de büyük etkileri olabileceğini belirtiyor.

Ancak araştırmalar, organların yaşlanma sürecinin tam olarak nasıl işlediğini yansıtan kesin bir modelin bulunmadığını da gösteriyor. Katılımcıların çoğunluğunun Avrupa kökenli ve varlıklı olması, araştırmanın bulgularının daha geniş bir popülasyonda doğruluğunun test edilmesi gerektiği anlamına geliyor. Ekip, bu konuyu ele alan yeni çalışmalar yapmayı planlıyor.

Paylaş:
Merih KARAAĞAÇ
Merih KARAAĞAÇ

Merih, 5 yıldır teknoloji alanında editörlük yapıyor. Bilim, yapay zeka, donanim ve mobil teknolojiler konusundaki yazıları düzenliyor. Bilim ve yapay zeka konularında uzmanlaşmış.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.