Alihan Çelik
Alihan, 6 yıldır teknoloji ve oyunlar ile alakalı editörlük yapıyor. Telefonlar, tabletler, son çıkan uygulamalar hakkında içerikler düzenliyor. Özellikle mobil gelişmeleri yakından takip ediyor.
Arjantin’de yer alan El Ojo, 118 metrelik çapıyla göl yüzeyinde serbestçe dönen benzersiz bir yüzen ada. Hem bilimsel hem kültürel yönleriyle dikkat çekiyor.
Arjantin’in Buenos Aires bölgesindeki bir deltada yer alan El Ojo, göl yüzeyinde serbestçe yüzen dairesel bir ada. Yaklaşık 118 metre çapındaki bu ilginç yapı, iç içe geçmiş kökler, bitkiler ve organik maddelerden oluşuyor. Sabit bir noktaya bağlı olmayan El Ojo, gölün kenarlarına sürtünerek dairesel bir hareketle dönüyor. Bu hareket zamanla göl çevresini de dairesel bir forma sokuyor.
Bilim insanları, El Ojo’nun hareketini buzlu nehirlerde görülen dönen buz diskleri fenomeniyle açıklıyor. Akış yönü ve suyun hareketiyle birlikte merkezden bağımsız dönen bu tür yapılar, nadir görülse de doğada zaman zaman karşılaşılan bir olgu.
Bu eşsiz doğal oluşum, 2016 yılında Arjantinli yönetmen Sergio Neuspiller tarafından fark edildi. Belgesel çekimleri için bölgede bulunan Neuspiller, ilk olarak uydu görüntülerinde El Ojo’nun olağanüstü daireselliğini keşfetti. Zorlu doğa koşullarına rağmen bölgeye ulaşmayı başaran ekip, gördükleri manzara karşısında hayran kaldı.
“Güneşin altında saatlerce yürüdük. Başım zonkluyordu, büyük ihtimalle güneş çarpması geçirdim. Ama göle vardığımızda gördüğümüz şey çok etkileyiciydi. Su dışarıdan siyah görünüyordu ama aslında tamamen berraktı. Bu, delta bölgesi için oldukça sıra dışı bir durumdu.”
El Ojo benzeri yapılar sadece Arjantin’de bulunmuyor. Brezilya Amazonları’nın iç kesimlerinde yer alan “matupá” adı verilen yüzen adalar da benzer özellikler taşıyor. Yerel halk, bu adaların efsanevi yılan “Cobra Grande” (Dev Anakonda) ile ilişkili olduğuna inanıyor. Bazı mitlere göre bu dev yılan adaların içinde yaşarken, bazılarına göre ise bu adaları yaratan doğaüstü bir güç.
2015 yılında yapılan bilimsel bir araştırma, Amazon’daki yerli halkların matupá’lar hakkında oldukça ayrıntılı bilgiye sahip olduğunu ortaya koydu. Yüzlerce yıldır kuşaktan kuşağa aktarılan bu bilgiler, yüzen adaların ekosistem üzerindeki etkileri ve biyoçeşitliliğe katkıları gibi konularda bilim dünyasına ışık tutuyor.
E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.