Alihan Çelik
Alihan, 6 yıldır teknoloji ve oyunlar ile alakalı editörlük yapıyor. Telefonlar, tabletler, son çıkan uygulamalar hakkında içerikler düzenliyor. Özellikle mobil gelişmeleri yakından takip ediyor.
Türkiye, Temmuz 2025'te yaşanan aşırı sıcaklar nedeniyle elektrik tüketiminde zirveye ulaştı.
Türkiye, 2025 yılının Temmuz ayında son 55 yılın en sıcak günlerini yaşayarak bir rekor kırdı. Bu olağanüstü sıcak hava dalgası, artan klima kullanımını da beraberinde getirdi ve ülkenin elektrik tüketimini tarihi bir zirveye taşıdı. Uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember'in yayımladığı analizler, bu durumun Türkiye'nin enerji sektörü için yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu gösteriyor.
Ember'in raporuna göre, Türkiye'de sadece son üç yılda soğutma amaçlı elektrik tüketimi yüzde 26 artarak 10 TWh'ye ulaştı. Bu talep artışı, 4 milyon elektrikli otomobilin bir yıllık şarj ihtiyacına denk geliyor ve yaz aylarındaki toplam tüketimin yüzde 8'ini oluşturuyor.
Bu eğilim, Türkiye'nin elektrik şebekesindeki dengeyi kökten değiştirdi. Aşırı sıcaklar ve yaygınlaşan klima kullanımı, en yüksek saatlik elektrik talebinin artık kış aylarında değil, yaz aylarında görülmesine neden oluyor. 2008 ile 2025 yılları arasında kış ve yaz ayları arasındaki talep farkı, 0,8 GW'den 9,1 GW'a yükselerek yaklaşık 12 katlık bir artış gösterdi. Bu durum, enerji altyapısının yılın sadece birkaç haftasındaki zirve talebe göre planlanmasını gerektiriyor ve üretim maliyetlerini yükseltiyor. Nitekim, 28 Temmuz'da saatlik elektrik tüketimi 59 GWh ile rekor kırdı ve bunun yüzde 18'i sadece soğutma ihtiyacından kaynaklandı.
Uzmanlar, soğutma talebinin önümüzdeki yıllarda da artmaya devam edeceğini öngörüyor. Her 1 derecelik sıcaklık artışının yaklaşık 0,77 GW ek kapasite ihtiyacı yaratması bekleniyor. Projeksiyonlar, soğutma kaynaklı elektrik talebinin 2030 yılına kadar 20 TWh'ye, 2035'e kadar ise 35 TWh'ye ulaşabileceğini gösteriyor. En yüksek saatlik elektrik talebinin ise 2035'te 85 GWh seviyesine çıkacağı tahmin ediliyor.
Artan bu soğutma talebi karşısında güneş enerjisi, kritik bir rol oynuyor. 2019 ile 2024 yılları arasında öğle saatlerinde güneş enerjisinin toplam elektrik talebini karşılama oranı iki katından fazla arttı. Bu durum, güneş enerjisinin hem temiz hem de artan soğutma talebini karşılamada etkili ve eşzamanlı bir çözüm olduğunu gösteriyor.
Ember raporu, bu yeni enerji gerçekliğine yanıt vermek için dağıtık güneş enerjisi santrallerinin yaygınlaştırılmasını, enerji verimliliği politikalarının uygulanmasını ve esneklik çözümlerinin hayata geçirilmesini öneriyor. Türkiye'nin enerji altyapısının, iklim değişikliğinin getirdiği bu yeni koşullara hızla adapte olması gerektiği belirtiliyor.
E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.