__temp__ __location__

Tesla otopilot teknolojisi federal mahkemede: ölümcül kazalara kim sorumlu?

Tesla'nın otopilot sistemi, ölümcül kazalara yol açtığı iddiasıyla ilk kez bir federal mahkemede yargılanıyor.

Tesla otopilot teknolojisi federal mahkemede: ölümcül kazalara kim sorumlu?

Tesla’nın otonom sürüş destek sistemi olan Autopilot, yıllardır tartışmaların odağında. Ancak şimdi, Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk kez, ölümcül bir kazayla ilgili olarak federal düzeyde mahkemeye taşındı. Bu dava, yalnızca Tesla için değil, tüm otomotiv endüstrisi ve otonom sürüş teknolojileri için de emsal teşkil edebilecek önemde.

Florida’daki trajik olay sistemin zaafları mı insan hatası mı?

Davaya konu olan olay, 2019 yılında Florida Keys’te meydana geldi. George McGee’nin kullandığı Tesla Model aracının otopilot sistemi aktifken, bir dur işaretini fark edemediği ve yol kenarındaki iki yaya gözlemciye çarptığı iddia ediliyor. Kazada Naibel Benavides hayatını kaybetti, Dillon Angulo ise ağır beyin travmasıyla yaşamaya devam ediyor.

Kazadan sağ çıkan Angulo, “Üzerimde deney yapıldığını, bu teknolojinin yeterince güvenli hale gelmeden trafiğe çıkarıldığını düşünüyorum,” diyerek yaşadığı travmayı dile getiriyor. Bu sözler, otonom araçlarda insan hayatı ve sorumluluğun nasıl paylaşıldığına dair yeni soruları gündeme getiriyor.

Geçmişteki benzer davalar ve sonuçları

Tesla'nın otopilot sistemi geçmişte de çeşitli ölümcül kazalarda gündeme geldi. 2018’de Walter Huang’ın Model X’i, otoyolda bir beton bariyere çarparak ölümle sonuçlanan bir kazaya karışmıştı. Ailesiyle Tesla arasında bir anlaşma sağlandı ancak detaylar gizli tutuldu.

Benzer şekilde, 2019’da Jeremy Banner’ın hayatını kaybettiği olayda otopilot sisteminin bir tırı algılayamaması tartışma yaratmıştı. Bu davada da taraflar uzlaşma yolunu seçti.

Florida’daki bu yeni dava ise, anlaşmayla sonuçlanmamış ve tüm yönleriyle mahkeme önünde devam eden ilk federal düzeyde otopilot davası olma özelliğini taşıyor.

Uzman görüşleri: sistemin sınırları ve riskleri

Dava kapsamında uzman tanık olarak dinlenenlerden biri, otonom sistemler danışmanı ve eski savaş pilotu Missy Cummings. Cummings, Tesla’nın otopilot sisteminin tasarımındaki bazı zaaflara dikkat çekiyor:

  • Sistem, aslında desteklenmeyen yol ve trafik koşullarında bile devreye alınabiliyor.

  • Sürücünün dikkatini izleyen araç içi sistemler yetersiz ve kolayca kandırılabiliyor.

  • “Mod karışıklığı” olarak tanımlanan bir durumda, sürücülerin otopilotun açık olup olmadığını anlaması güçleşiyor.

Ayrıca, Case Western Reserve Üniversitesi’nden istatistikçi Mendel Singer da Tesla’nın kaza verileriyle ilgili önemli eleştirilerde bulunuyor. Singer’a göre, şirketin açıkladığı güvenlik istatistikleri şeffaf ve bilimsel değil, karşılaştırma yapılmadan sunulan oranlar yanıltıcı bir tablo çiziyor. Bağımsız araştırmalarda Tesla’nın iddia ettiği kadar güvenli bir tablo çıkmadığı, verilerin bilimsel yayınlarda kabul görmeyeceği iddia ediliyor.

Tesla’nın hukuki savunması ve beklentiler

Tesla daha önceki benzer davalarda anlaşmaya giderek çoğu zaman konuyu yargı önüne taşımadan kapatmayı tercih etti. Ancak bu kez, davacıların ağır bedeller ödemiş olması, anlaşmaya razı olmalarını zorlaştırıyor. Ayrıca, bu davada alınacak kararın otonom sürüş teknolojisinin ABD’deki geleceği üzerinde etkili olması bekleniyor.

Yine de, Tesla’nın sürücünün de sorumluluğu olduğu yönündeki savunması, şirketin mahkemede elini güçlendirebilir. Davacıların daha önce sürücüden tazminat aldığı da dosyada not edildi. Uzmanlar, mahkemenin gizlilik kararlarının ise Tesla’nın lehine sonuç doğurabileceğini düşünüyor.

Otonom sürüş teknolojisinin geleceği için ne anlama geliyor?

Bu davanın sonucu, sadece Tesla için değil, tüm otonom sürüş teknolojileri için yeni bir yasal zemin oluşturacak. Otomotiv devleri için otopilot sistemlerinin güvenliği ve şeffaflığı daha sıkı biçimde sorgulanacak. Yargı süreci, otonom araçlar geliştikçe “sorumluluk kimde?” tartışmasını daha da büyütecek.

Tesla ve benzeri markalar artık sadece teknolojik değil, hukuki açıdan da test ediliyor. Hem kullanıcılar hem de teknoloji şirketleri, önümüzdeki dönemde bu tür davaların sonuçlarına göre pozisyon almak zorunda kalacak. Federal mahkemede görülen bu dava, tüm dünyada otonom sürüş güvenliği için dönüm noktası olabilir.

Paylaş:
Merih KARAAĞAÇ
Merih KARAAĞAÇ

Merih, 5 yıldır teknoloji alanında editörlük yapıyor. Bilim, yapay zeka, donanim ve mobil teknolojiler konusundaki yazıları düzenliyor. Bilim ve yapay zeka konularında uzmanlaşmış.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.