Merih KARAAĞAÇ
Merih, 5 yıldır teknoloji alanında editörlük yapıyor. Bilim, yapay zeka, donanim ve mobil teknolojiler konusundaki yazıları düzenliyor. Bilim ve yapay zeka konularında uzmanlaşmış.
Roketsan’ın geliştirdiği EREN füzesi, yapay zeka destekli arayıcı başlığı ve turbojet motoruyla dikkat çekiyor.
Roketsan’ın 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda tanıttığı EREN füzesi, Türk savunma sanayiinin geldiği noktayı açıkça gözler önüne seriyor. Hem teknolojik kabiliyetleri hem de çok yönlü kullanım alanlarıyla dikkat çeken bu yeni nesil füze, askeri operasyonlarda büyük bir esneklik sunmayı vaat ediyor. Elektro-optik arayıcı başlığı sayesinde hedefleri yüksek hassasiyetle tanıyabilen sistem, yapay zeka desteğiyle de hedef ayrımı yapabiliyor. EREN’in gücünü artıran bir diğer unsur ise turbojet motoru; bu motor, füzenin menzilini uzatmakla kalmıyor, aynı zamanda uzun süreli havada kalma kabiliyeti de kazandırıyor. Roketsan, bu mühimmatı sadece savaş uçakları için değil, SİHA’lar, kara araçları ve deniz platformları gibi farklı taşıyıcılarla da uyumlu hale getirmiş. Bu çok yönlülük, EREN’i sadece bir mühimmat değil, aynı zamanda modüler bir silah sistemi haline getiriyor.
Geliştirilen yeni füze, sahada kullanılabilirlik açısından da büyük avantajlar sunuyor. Özellikle düşük hızlı hava hedeflerine, kara hedeflerine ve personel unsurlarına karşı etkili olacak şekilde tasarlanmış olması, onun farklı operasyonel koşullarda görev alabileceğini gösteriyor. 100 kilometrenin üzerinde bir menzile sahip olması, EREN’in stratejik hedeflere karşı uzaktan müdahale yeteneğini artırıyor. Ayrıca elektro-optik başlık ile hedeflerin gece ve gündüz koşullarında etkili şekilde tespit edilmesi sağlanıyor. Füzenin yapay zeka kabiliyetleri sayesinde çevresel veriler anlık olarak analiz edilerek hedefe yönelik en doğru rota belirlenebiliyor. Böylece minimum hata payı ile yüksek başarı oranı sunuluyor.
EREN füzesinin öne çıkan yönlerinden biri, farklı platformlara entegre edilebilme kabiliyetidir. Kara konuşlu sistemlerden helikopterlere, SİHA’lardan savaş gemilerine kadar geniş bir yelpazede kullanılabilecek bu füze, askeri planlamada çok yönlülük sağlar. Bu da demektir ki, farklı görev senaryoları için ayrı ayrı mühimmat geliştirme gerekliliği ortadan kalkıyor. Özellikle sınır ötesi operasyonlarda ya da deniz aşırı görevlerde bu tür bir esnekliğe sahip olmak, operasyonel başarı açısından büyük fark yaratabilir. Üstelik füzenin modüler yapıda olması, onu zamanla geliştirilebilir kılıyor. Gelecekteki yazılım güncellemeleriyle hem hedef tanıma algoritmaları hem de yönlendirme sistemleri daha da gelişebilir.
Bir diğer dikkat çekici unsur ise turbojet motorla sağlanan uzun menzil kapasitesidir. Klasik mühimmat sistemlerine göre daha yüksek hızda yol alabilen EREN, operasyonel bölgede daha kısa sürede etkisini gösterebilir. Bu özellik, özellikle düşman hava savunma sistemlerinin etkisiz hale getirilmesinde kritik bir avantaj sağlar. Aynı zamanda, havada uzun süre kalabilmesi sayesinde hedef alan üzerinde daha geniş bir arama ve analiz yapabilir. Bu da hareketli ya da gizlenmiş hedeflere karşı daha etkin bir sonuç alınmasını sağlar. Sonuç olarak EREN, sadece bir füze değil, görev odaklı, yapay zekâ ile güçlendirilmiş modern bir çözüm sunmaktadır.
E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.