Merih KARAAĞAÇ
Merih, 5 yıldır teknoloji alanında editörlük yapıyor. Bilim, yapay zeka, donanim ve mobil teknolojiler konusundaki yazıları düzenliyor. Bilim ve yapay zeka konularında uzmanlaşmış.
Katar’da dünyanın en büyük 3D baskı yapısı inşa edilmeye başlandı; proje, inşaat teknolojisinde yeni bir sayfa açıyor.
İnşaat sektöründe teknolojik dönüşüm hız kesmeden devam ediyor. Katar’da başlatılan ve dünyanın en büyük 3D baskı yapısını içeren yeni proje, bu dönüşümün en dikkat çeken örneklerinden biri olma yolunda ilerliyor. Ashghal (Katar Kamu İşleri Kurumu) ile UCC Holding’in ortaklaşa yürüttüğü eğitim yapıları projesi kapsamında toplam 14 yeni kamu okulunun inşası planlanıyor. Bu okullardan ikisi, tamamen 3D baskı teknolojisiyle inşa edilerek, mimari ve mühendislik dünyasında yeni bir dönemin başlangıcını simgeliyor. Kullanılan yöntem sayesinde sadece inşaat süresi ve maliyet avantajı sağlanmıyor, aynı zamanda geleneksel mimarlığın ötesine geçen yaratıcı formlar da mümkün hale geliyor. Proje tamamlandığında, Katar yalnızca dev bir eğitim yatırımı yapmış olmayacak, aynı zamanda 3D baskı teknolojisinin sınırlarını dünya çapında genişletmiş olacak.
Projede, Danimarka merkezli COBOD firmasının geliştirdiği BOD2 XL model yazıcılar görev alıyor. Her biri 50 metre uzunluğa, 30 metre genişliğe ve 15 metre yüksekliğe sahip bu yazıcılar, robotik kollara entegre nozüllerle özel beton karışımını katmanlar hâlinde dökerek yapının temel taşıyıcı sistemini oluşturuyor. Tamamlayıcı unsurlar olan kapı, pencere ve çatı gibi bileşenler ise daha sonra insan gücüyle yerleştiriliyor. Bu hibrit sistem, hem otomasyonun verimliliğini hem de insan eliyle yapılan işçiliğin esnekliğini bir araya getiriyor. Üretilen iki okul binasının her biri 100 metrekare zemin alanına sahip ve iki katlı olarak planlandı. Mimari tasarım, Katar’ın çöl doğasından esinlenerek akışkan ve kavisli formlara odaklanıyor. Projenin bu yönüyle geleneksel dik açılı yapı anlayışını reddetmesi, 3D baskı mimarisinin potansiyelini net biçimde ortaya koyuyor.
Bugüne kadar 3D baskı teknolojisiyle inşa edilen yapılar genellikle küçük konut ya da geçici barınak formatındaydı. Katar’daki bu proje, bu algıyı kökten değiştirme potansiyeline sahip. Toplam inşaat alanı 40.000 metrekareye ulaşan proje kapsamında, her biri 20.000 metrekare olan iki büyük okul binası, şu ana kadar yapılmış en büyük 3D baskı yapının yaklaşık 40 katı büyüklüğünde olacak. Bu da hem kullanılan yazıcı kapasitesinin hem de inşaat sürecinin tamamen yeni bir ölçeğe ulaştığını gösteriyor. Kullanılan özel beton karışımı, çöl iklimine dayanıklı olacak şekilde geliştirildi. Yüksek sıcaklık, rüzgâr ve kum gibi çevresel etkenlere karşı dirençli bu malzeme, aynı zamanda çevre dostu bir üretim sürecine de olanak tanıyor.
Projede dikkat çeken bir diğer nokta da mimari tasarımın estetik açıdan yenilikçi olması. Duvarların üzerinde yer alacak dalgalı formlar, çöl kumullarını andıran bir görsellik sunacak. Bu durum, 3D baskı teknolojisinin sadece hızlı ve ekonomik değil, aynı zamanda sanatsal açıdan da güçlü çözümler üretebileceğini kanıtlıyor. Yapılar tamamlandığında sadece eğitim alanında hizmet vermekle kalmayacak, aynı zamanda mimarlık ve yapı mühendisliği eğitimi için de bir referans noktası haline gelecek. İnşaat sürecinde elde edilen veriler ve malzeme dayanıklılığına dair gözlemler, gelecekte farklı coğrafyalarda gerçekleştirilecek 3D baskı projelerine rehberlik edecek.
E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.