Google’ın su tüketimindeki artış yapay zeka projeleriyle mi ilişkili?

Google, yeni yapay zeka projeleri ve teknolojik gelişmelerle birlikte su tüketimini hızla artırdı. 2021 yılına kıyasla su tüketiminde yüzde 20’lik bir artış kaydedildi. Uzmanlar, bu artışın büyük ölçüde yapay zekâ eğitim süreçleri ve veri merkezlerinin soğutulması için harcanan sudan kaynaklandığını düşünüyor. Örneğin, Google’ın sohbet botu Bard gibi yapay zekâ uygulamalarının büyük veri setleriyle eğitilmesi enerji ve su talebini artırıyor. Bu suyun önemli bir kısmının ise içme suyu kalitesinde olması dikkat çekiyor. Teknoloji şirketlerinin yüksek su tüketimi, özellikle iklim krizinin etkilerinin giderek arttığı bir dönemde eleştiri konusu oluyor.

Büyük veri merkezleri, yapay zekâ sistemlerinin ihtiyaç duyduğu enerji ve soğutma için yoğun su kullanıyor. Google, bu nedenle Arizona’daki yeni veri merkezinde hava soğutmalı teknolojiye geçiş yaptı. Bu sayede bölgedeki su kıtlığının etkilerini azaltmayı hedefliyor. Ancak Google’ın raporunda, tüketilen tatlı suyun yüzde 82’sinin kuraklık yaşanmayan bölgelerden temin edildiği belirtiliyor. Meta ve OpenAI gibi diğer teknoloji devleri de benzer şekilde yüksek miktarda su tüketiyor. Yapay zekâ yarışının hızlanması, bu tüketim maliyetlerini daha da artırıyor. Meta’nın Llama 2 modeli, önceki sürüme göre su tüketimini iki katına çıkarmasıyla bu durum somutlaşıyor.

Teknoloji şirketlerinin su yönetimi stratejileri

Google, su tüketimindeki artışın ticari büyümeden kaynaklandığını ve su yönetimi konusunda çeşitli stratejiler uyguladığını belirtiyor. İklime duyarlı veri merkezi soğutma yöntemleri ve yüzde 120 ikmal hedefleri bu stratejilerin başında geliyor. Şirket, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda su kullanımını optimize etmek için çalışmalarını sürdürüyor. Bununla birlikte, artan su talebinin özellikle kuraklık riski yüksek bölgelerde çevresel ve toplumsal etkileri tartışılıyor. Uzmanlar, yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesinde su ve enerji kaynaklarının verimli kullanılmasının önemini vurguluyor. Bu durum, teknoloji sektörünün sürdürülebilirlik alanındaki sorumluluklarını da artırıyor.

Yakın gelecekte, küresel iklim krizinin etkileriyle su kaynaklarının daha da kısıtlanması bekleniyor. Bu nedenle teknoloji şirketlerinin çevresel etkilerini azaltmak için yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler geliştirmesi gerekecek. Google ve diğer büyük firmalar, su kullanımını minimize eden yeni soğutma teknolojileri üzerinde çalışıyor. Ayrıca yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş ve verimlilik artırıcı önlemler de öncelikli konular arasında yer alıyor. Su savaşları ve kuraklık tehditlerinin arttığı bir dünyada, teknoloji devlerinin su tüketimini azaltması küresel sürdürülebilirlik için kritik öneme sahip. Teknoloji sektörünün bu sorumluluğu benimsemesi, hem çevresel hem de toplumsal faydalar sağlayacak.